bütün ölülerin derileri aynıdır romanı enfestir. romanın pesimist tarafı ve anlatımı beni benden almıştı.
"nemli koridor boyunca yürürken çeşitli duygular altındaydım, hepsi de eriyip neredeyse somut bir sıkıntıya dönüşüyordu. değişmem, evden çıkıp başka bir yer bulmam, saklanmam için birden öylesine diri bir gereksinim duydum ki, yüzümü ter bastı. bir çeşit yürek sıkıntısı, kovalanan insanın kaygısı hatta bulunduğu yere mıhlanıp kalmış da avcıya ödün vermeye çalışan av hayvanının yürek darlığı içindeydim. hiç fareyi minik sırtından kedi pençesini çektiği anda görmediniz mi? hareketsiz durur, kaçmaya çalışmaz bile; arkasından gelen pençe vuruşu bir okşayıştan daha hafiftir. sevgi okşayışından, kurbanın işkencecisine duyduğu, işkencecinin de bir bakıma karşılığını verdiği sevgi.
richard'ın beni sevdiğinden emindim. bundan sonra pençesini ne zaman kaldıracaktı acaba?"